Bir noktadan geçen doğru sayısı kadardır senin hayatında nefes alanlar. Ne kadar kalabalıksa fikrin, o denli kalabalıklaşır evin. Ve fikrindeki tüm bu kalabalığı yıkıp, evinin anahtarını teslim edecekken birine; aşk denen, ömrün kış mevsimi kadar kısa kış günü yüzünden, tüm o kalabalıktan vazgeçtiğin kış bitiverir. Güneşe karışıp gömülür ömrünün derinliklerine. Bedenini yaslayacağın soğuk duvarlar yok, kaçıncı dönüşüm, hangi bahar, nerede ayrılık şarkıları? Kaç kadeh şarap alır ki sana bile fazla gelen kalabalığın, gürültülü anlamsızlıklarını?
Ama hayat aklının ucundan bile geçmeyen gerçeklerin ötesinde, derinlerde... Aklından anında atabilirsin canını yakmış olan tüm geçmişi, her anı tekrardan yaşamaya and içebilirsin. Ama kalp istemsiz kaslarla çalışan bir organdır. Aklından, geçmişinden, hayallerinden, hedeflerinden silebilirsin. Gerçek şu ki, yanından geçen bir arabanın plakasındaki harfler bir gün kalp krizi geçirmene sebep olabilir...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder