2 Ekim 2013 Çarşamba

Bana Göre

Bana göre kimse "Türküm!" diye bağırmak ya da bunun için and içmek zorunda değil. Türklük duygusu içten gelir. Desen de demesen de bu böyledir, böyle kalacaktır. Dayatmayla, zorla kabullendirilemez, söylenmeyince de gitmez. Andımız kaldırıldı diye kimse Türk olmaktan vazgeçmeyecektir. Ki çoğu özel okulda zaten okunmuyordu. Özel okul demişken. Özel okullar Kürtçe eğitim verecekmiş. Bu da çok değişik bir olay değil. Zira yıllardır bir çok özel okulda Fransızca eğitim veriliyor. Hatta sadece Fransızca değil direkt Fransız eğitimi veriliyor. Ve kimse yıllardır benim ülkem benim dilimde eğitim verecek demiyor. Ya da sırf üç beş okul Fransız eğitimi verdi diye asimile olmadık, Türk olmaktan milli duygularımızdan vazgeçmedik. Hükümet insanların sadece dini duygularını kullanarak bir yerlere gelmiyor. Milli duygularını da kullanarak birbirlerine düşürüp kaosa, iç savaşa sürüklüyor ki kendisini desteklemeyenler Kürtçe eğitim verecek okullarla uğraşırken, bunun için savaşırken kendisiyle uğraşacak fırsatı bulamasın. Bu millet Arabıyla, Çerkesiyle, Yahudisiyle, Rumuyla, Alevisi, Sünnisi, Türkü, Kürdüyle bir bütün. Bu parçalandığı anda Gezi Parkı Topçu Kışlası olur, Taksim AKM yıkılır otopark olur, 3 TL olan sigara 10 TL olur, alkol satışı yasaklanır, benzinin litresi 5 TL olur, emeklinin maaşı açlık sınırının altında olur, 10 TL'lik elektrik kullanımına 40 TL fatura ödersin, eylem yapma hakkın elinden alınır, maç bile izleyemezsin korkudan; polis kral olur, başbakan padişah. Bu parçalandığı anda söylenecek tek söz "Şeriat'ın kestiği parmak acımaz." olur...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder