11 Temmuz 2012 Çarşamba

Geçer, geçecek, geçti, geçmiş

Hüzünlü kelepçelere takıldı bileklerim, kedilerin söylediği şarkılardan bile beter şimdi sesim. Derinlerinde uykusuzluk gibi duran üzünçlerin tınısı biraz, biraz da güçlü maskemin kaçağından kurtulmuş çatallık. Duyamıyorum kendi çığlıklarımı, dinlemiyorum kendi sözümü. "Yalnızlığımdan yanlışlara balıklama dalışım." demiştim.
Yalnızca yargılamayı bildiniz, kendi kremalı hayatınızın soluk damlarında, sadece "yanlış" dediniz yaptıklarıma. Ama hiç bir zaman yanlışa sürüklendiğimi görecek kadar yakınımda olmadınız. Şimdi de istemiyorum yakınımda sizleri, şimdi de yalnızlığın çukurundan yine yalnız başıma çıkıyorum. "Geçer, geçecek..." Geçti bile, sadece bu tozu sevmiyorum, yalan hikayelerin altına sakladığım kalıntıların ortaya dökülmesinden rahatsızlığım. Ben de biliyordum hiç bir zaman temizlenemeyeceğini adı bile kendisine ait olmayan ırmakların. Ben de biliyordum aşkı yalnızca kulağımın arkasında görebileceğimi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder