8 Nisan 2014 Salı

Komik Değil Mi?

İnsanlar bile ne kadar hazırmış bu ayrılığa. Kimse neden demiyor, herkesin ağzında zoraki bir "hayırlısı". Hayır kim, -lı olunca ne olacak? Sanki şu Hayır denilen şahıs gelince bir anda çiçek açacak her şehir. Gelmesin hiç kimse, Hayır'ı da istemiyorum, "o" hıyarı da...

Mavi

Ne güzel renktir birçoğuna göre. Kimi duvarları boyamak ister bu renge, kiminin düşleri vardır bu renkte. Denizin, gökyüzünün rengidir, dengedir, dinginliktir.

Ama bir o kadar da soğuktur. Bütün yatılı okulların duvarları, idam cezası kesilen mahkeme salonları bu renge boyanır. Faşisttir, sadece erkek bebeklere özgüdür. Aynı pembe renklerin kız bebeklere özgü olduğu gibi.

Bir de hayaller vardır bu renge boyanmış. Gitarın tellerinden dökülen notalarla beynimin her köşesine yazılmış ve sonra damarlarımı sökercesine elimden alınmış. İşte bu yüzden hiç bir zaman affetmeyeceğim maviyi, hiç bir zaman sevmeyeceğim. Ve sevmeyeceğim hiç bir zaman Mavi'yi...

Elif

Eşsiz olmak değil marifet, eşsiz olmak değil güzel ve kolay değil uçurumdan düşerken "Elveda" bile diyememek.

Sebepsiz

Evet, param parçayım şimdi. Her bir yana dağılmış umutlarım, parçalarım. Sessizliğim, suskunluğum, hiçlerim. Bedenim en ufak hücresine kadar acıyor şimdi. Bu yalnızlık boşa değilmiş meğer. Ağaçlar güzde canlanırdı benim için. Yaprakları dökülüp, hiç bir sorumlulukları kalmadığında güzelleşirlerdi. Döktüm ben de tüm yapraklarımı. Özgürüm şimdi, gülebilirim kahkahalarımın son sesinde, güldürebilirim canımın istediğini ya da ölebilirim, kim bilir?

Evet, yalnızım anılarımın içinde. Yapraksız bir ağaç gibi köklü fakat çıplak. İsyan çıkartmak değilmiş marifet, isyan olabilmekmiş damlayan siteminde. Uzanabilmekmiş zamanın kayıtsızlığına. Daha fazlasını istemektense, daha fazlasını verebilmekmiş cansız bir hayale.

Evet, eskisinden de daha korkağım şimdi. Her zaman kaçtığım gibi bugün de kaçıyorum kendimden. Kendime doğru koşar adım ilerliyorum gittiğim yolun sonunda olmadığını bile bile. Olmasan da olur ya aslında, sahtesin nasılsa...