29 Mayıs 2012 Salı

Sorum

Tenime gizlenmiş hikayelerden öteye geçmeye çalıştın mı hiç? Geçmişimi araştırmak için ismim ve soy ismim yetti mi sana? Ya aslında inandığın ismim yoksa? Varlığımın, devletin sahip olduğu kimliğime kazınan bir kağıt parçasından ibaret olduğunu mu kabul ediyorsun yani? Yoksa ben miyim gerçekten, gerçekten kanatlarımın renklerini görebildin mi? İnandın mı ölebileceğime mesela? O zaman o çok sevdiğin kağıt parçası da ölecek mi? Ölecek mi o çok değer verdiğiniz kartvizitim? Yok mu olacağım yani mezar taşına kazınan ismimle? Başkaları tarafından bahşedilmiş o adı o kadar mı sahiplendin? Peki bu elini tuttuğun kim? Sen o kimliğin elini tutuyorsan ben şuan kimle konuşuyorum? Koşuyor musun? İstediğin kadar uzağa kaç şimdi, istediğini söyle, istediğin kadar düşün. Ben sana benim dedim, devletin hediyesi adın kimin adının yanında yazılı olursa olsun. Sen burdasın, tam da şuanda burada!

1 yorum:

  1. Ecüş yazılarını okudum çok beğendim nerelerdesin özlendin becüşün tarafından :( (http://www.facebook.com/firstonedtdt)

    YanıtlaSil