Bir kelebeğin kanatlarıyla uçuyorum gökyüzünde. Dinleniyorum böylelikle, yürümekten daha fazla çaba sarfetsem de...
26 Nisan 2012 Perşembe
...
Güneşin parladığı yerde aramak istiyorum şimdi seni, bildiği gibi bil istiyorum ismimi martıların çöplükleri. Yıldızları keşfedelim mesela ellerimiz buluştuğunda, "hoşçakal" derken Ay görünsün bulutların arkasından. Ya da boşver hepsini yalnızca elimi tut, dünya kendi kendini idare eder, yıldızlar biz onları keşfedemesek de varolmaya devam edecek nasılsa ve gökyüzü şarkısından hiç vazgeçmeyecek biz dinlemiyoruz diye. Sen sana olanaların bilincinde değilken de dönmedi mi dünya, soldu mu gökkuşağının renkleri?
...
Korkularımın şaha kalktığı gecelerin ardından, uyumak için çaba sarfetmeme gerek kalmayacak kadar zorluyorum bünyemi. Yeterince uyuyorum, asla fazlasını değil. Ardımda bıraktığım hayaletlerden kaçıyorum. Vicdan dediğiniz hürriyetsiz duyguların esiriyim. En sevdiğim şarkıların özgürlük savaşını içermesi de bu yüzden, ruhumun bile özgürlüğünü hissedemiyorum. Buna rağmen boyaların altına yalnızca hayatın tenime bıraktığı izleri saklıyorum. Kimseye tutunmadan mutluyum, kanatlarımda huzurum...
Uç
Kaybolmak yeryüzünden, kaçmak insanlardan kolay. Dik bir yokuş görünce dönebilirsin geriye, ama döndüğün yerde aynaya bakabilecek misin kelebek? Yapamadığın gerçeğiyle yüzleşebilecek misin? Senin için hava hoş, suçu başkasının üzerine atıp kendini kandırmaya devam edersin, peki ya o yokuşun üzerinde seni bekleyenler? Olması gerekenden fazlasına sahipsin ve şimdi aç kanatlarını ve sor kendine "Neredeyim?"
19 Nisan 2012 Perşembe
Özgürlüğün Esareti
Bir kelebeğin kanatlarını anlamak için önce renkleri bilmek gerek. Kanadımdaki maviyi göremeyeceksen eğer uçmaya kalkmayacaksın benle, özgürlüğü tatmış ellerimi bağlamaya çalışmayacaksın. Öyle "Aslında öyle demek istememiştim"lere saklamaya çalışma boşuna; bedenin söylediklerinin özrü olmaz. Ne dediğini hatırlamayacak kadar sarhoşsam, nasıl baktığını hatırlayacak kadar farkındaydım zamanın. Kelimelerin tanrısıyım, ama hiç bir zaman kendimi konuşarak anlatamadım. Bu yüzden susuşların, bildiğin için aynı dilden konuşmadığımızı, istesek, delirsek bile konuşamayacağımızı. Bu yüzden ben anlayamayacağım hiç bir zaman benim ellerimi tutarken başkasına söylediğin şarkıların sebebini, hiç bir zaman tadamayacağım güvenmeyi ve bilmeyeceğim inanılmaz kahramanımın bana söylediklerini...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)